BİLİŞİM - BİLGİSAYAR - EĞİTİM
  ASP İlk Örnek
 

Bir Örnek Yapalım

Şimdi ilk ASP sayfamızı yapalım ve bununla kişisel Web Server programının çalışıp çalışmadığını sınayalım. Buraya kadar anlamış olduğunuz gibi ASP sayfası da HTML gibi düz yazı dosyasıdır; dolayısıyla beğendiğiniz bir düz yazı programı ile ASP yazabilirsiniz. Şimdi açın en beğendiğiniz düz yazı programını ve başlayın yazmaya. Eğer kelime-işlemci kolayınıza gidiyorsa, dosyayı ASCII veya ANSI biçiminde kaydetmeyi unutmayın (10’ncu satırın sonunda nokta olduğuna dikkat edin):

<HTML>

<HEAD>

<TITLE>ASP ILE ILK SAYFA</TITLE>

<META http-equiv="content-type" content="text/html; charset=ISO-8859-9">

<META http-equiv="Content-Type" content="text/html; charset=windows-1254">

</HEAD>

<BODY>

<H1><CENTER>Merhaba Dünya!</H1>

<H2>Bugün:

<% Response.Write(Date) %>.

</CENTER>

</H2>

</BODY>

</HTML>

Bu dosyayı merhaba.asp adıyla kaydedin ve kendi bilgisayarınızda kişisel Web Server’da veya ISS’te sınayacaksanız, bu programları çalıştırın. Browser’ınızın URL hanesine, kişisel Server’ınızın adıyla birlikte dosyanın adını yazın; ve ilk ASP programınız dünyaya Merhaba desin.

<asp0004.tif>

////////KUTU///////////////////

Internet’te ASP

ASP teknolojisi ile oluşturduğunuz sayfaları, yani içinde ASP teknolojisinin gerektirdiği kodlar bulunan HTML dosyalarını, .asp uzatmasıyla kaydederiz. Bu dosyalar talep edildiğinde, Web Server programı, eğer ASP teknolojisini tanıyorsa, talep edilenin ASP sayfası olduğunu dosya adının uzatmasından anlar; ve bu sayfayı ziyaretçiye yollamadan önce kendisi işleme tabi tutar. ASP sayfamızdaki kodlar büyük bir ihtimalle bir takım dinamik işler yapacak, örneğin hesaplamalar, araştırmalar, veri tabanından veri çekme, dosya sisteminden dosya isteme gibi görevlerini yerine getirecek, ve ortaya çıkacak olan HTML dosyasını ziyaretçiye gönderecektir. Diyelim ki bu kitapçıktaki örnekleri yaptınız ve ücretsiz Site yeri edinmiş olduğunuz Hosting firmasının bilgisayarındaki sitenize yerleştirdiniz. Sonra Browser’ınızın URL hanesine bu ASP dosyasının adını yazdınız ve sayfayı talep ettiniz. Karşınıza, ya ASP sayfasının içindeki kodları görüntüleyen veya sadece sayfanın HTML unsurlarına yer veren bir sayfa geldi! Bu Server’ınızın ASP anlamadığını gösterir. ASP sayfalarınızı ASP-uyumlu Web sunucularında çalıştırabilirsiniz. Sitenizde ASP sayfaları bulunacaksa ve ücretli evsahibi firmalardan site alanı edinecekseniz, sunucunun ASP-uyumlu olmasına dikkat edin.

//////////////KUTU BITTI////////

Şimdi, ilk ASP’mizi çalıştırdığımıza göre, biraz teknikten söz edebiliriz. HTML’in ziyaretçinin bilgisayarında çalıştığını biliyorsunuz; istemci Browser, sizin URL hanesine adını yazdığınız HTML dosyasını yine adresteki sunucu Web Server’dan ister. Web Server da bu dosyayı bulur ve içinde kayıtlı resim ve diğer unsurlarla birlikte istek sahibine gönderir. Fakat kimi zaman Server’a bize sadece bir dosyayı göndermesini değil, fakat bu dosyanın içinde kayıtlı komutlar varsa onları icra etmesini de bildirebiliriz. Bunu yapmanın bir yolu CGI programlarıdır. Bir diğer yolu ise ASP’dir. Web Server, kendisinden bir ASP belgesi talep edildiğinde, kendi kendine “Dur bakalım! ASP istendiği zaman hemen alıp göndermek yok, önce bunu ASP.DLL programına gönderelim.. Ondan sonra işimize devam ederiz!” der.

<asp0005.tif>

ASP.DLL, kendisine bir .asp dosyasının geldiğini görünce, hemen ASP’lerin Anayasası olan global.asp’nin çalışıp çalışmadığına bakar. global.asa, tıpkı diğer ASP dosyaları gibi bir düz yazı dosyasıdır ve ASP programlarının çalışma koşullarını düzenleyen kuralları içerir. (Bu dosyayı sırası gelince ele alacağız.) Yukarıdaki örnekte gördüğümüz gibi ASP dosyası hem HTML kodları içerir, hem de içinde bir Script diliyle yazılmış kodlar vardır. ASP’ye “program” özelliği kazandıran bu Script dili ile yazılmış kodlardır. ASP.DLL, önce gelen .asp dosyasında hangi Script dilinin kullanıldığına bakar ve bunun için gerekli ortamı oluşturur; yani bu Script dilini yorumlayacak programı çalıştırır; bu program Script’i yorumlar ve icra edilecek komutları icra eder; ASP.DLL, icra edilen komutlar, işletim sisteminin yardımını istiyorsa (örneğin bir veritabanından veri çekmek gibi, veya dosya sistemine bir dosya açtırmak, yazdırmak, sildirmek gibi) bu yardımın edinilmesini de sağlar. Bütün bu işlerin sonunda sizin yazdığınız HTML kodlarına ek yapmak (örneğin bir tablonun içini, çekilen verilerle doldurmak veya dosya sisteminden edinilen bir dosyanın içeriğini sayfaya aktarmak gibi) gerekiyorsa bu ekleri ASP.DLL yapar.

ASP.DLL, kendisine sevk edilen dosyayı satır satır okur ve önce dosyadaki ASP kodlarının gerektirdiği HTML değerlerini bulur; yani önce ASP icra edilir, gereği yerine getirilir. Sonra HTML bölümleri ile birleştirilip sonuçta sunucuya saf ve temiz bir HTML sayfası gönderilir. Bu sayfanın içinde bir satır bile ASP kodu bulunmaz. Eğer sayfanıza ziyaretçinin Browser’ında çalışması amacıyla Javascript veya VBScript kodları koydu iseniz, elbette bu kodlar HTML’in parçası olarak ziyaretçiye gidecektir. Fakat giden sayfada artık ASP’ye ilişkin hiç bir şey kalmamış olacaktır.

Biliyorsunuz, mevcut sürümleri itibariyle Browser programları içinde Netscape VBScript dilini anlamaz. ASP sayfalarımızda istediğimiz Script dilini kullanabiliriz; VBScript de kullanabiliriz. Netscape’in VBScript anlamamasıyla, ASP sayfalarımızda VBScript kullanmamızın bir ilgisi yoktur; çünkü ASP sayfasının ortaya çıkartacağı HTML kodunda ASP dolasıyla VBScript bulunmayacaktır; dolayısıyla ASP sayfalarınız, Netscape tarafından da anlaşılıp, görüntülenebilecektir. Tabiî ortaya çıkacak HTML sayfasının Netscape tarafından arzu ettiğiniz gibi görüntülenebilmesi için Netscape’in anlayabildiği dinamik HTML unsurlarına yer verme zorunluğunuz hâlâ devam ediyor.

ASP tekniğinin nasıl çalıştığını anladığımıza göre şimdi biraz terminoloji serpiştirelim ki, Webmaster meslektaşlarınızla biraraya geldiğinizde, gerçekten ASP ile mesela Javascript arasındaki farkı bildiğiniz belli olsun. ASP bir Server-Side Script teknolojisidir. Internet’te istemci ile sunucu arasındaki çizginin sunucu tarafına Server-Side (Sunucu Tarafı), istemci tarafına da Client-Side (evet, doğru tahmin ettiniz: İstemci Tarafı) denir. Server-Side’da çalışan Script programları da “Server-Side Script” (Sunucu Tarafı Script’i) adını alır. Dolayısıyla şöyle bir sayfa yaparsanız (merhaba.htm), bu sayfada Client-Side Script teknolojisi kullanmış olursunuz:

<HTML>

<HEAD>

<TITLE>JavaScript ile Tarih</TITLE>

<meta http-equiv="content-type" content="text/html; charset=ISO-8859-9">

<meta http-equiv="Content-Type" content="text/html; charset=windows-1254">

</HEAD>

 

<BODY BGCOLOR=WHITE>

<H1>Merhaba Dünya</H1>

<H2>Bugün:</H2>

<H3>

<SCRIPT LANGUAGE=JAVASCRIPT>

<!--

tarih = new Date();

document.write(tarih);

//-->

</SCRIPT>

.</H3>

</BODY>

</HTML>

HTML sayfanıza <SCRIPT>..</SCRIPT> etiketleri arasına yerleştireceğiniz bu kodun çalışması için Server’ın hiçbir şey yapması gerekmez; kodu Browser çalıştıracak ve günün tarihini size (Türkçeleştirmediğiniz için İngilizce olarak) bildirecektir. Şimdi, bir de Server tarafında çalışan Script içeren sayfaya örnek verelim (merhaba2.asp). Bu kodu yazarken kapanan Script etiketinden sonra nokta olduğuna dikkat edin:

<HTML>

<HEAD>

<TITLE>VBScript ile Tarih</TITLE>

<meta http-equiv="content-type" content="text/html; charset=ISO-8859-9">

<meta http-equiv="Content-Type" content="text/html; charset=windows-1254">

</HEAD>

 

<BODY BGCOLOR=WHITE>

<H1>Merhaba Dünya</H1>

<H2>Bugün:</H2>

<H3>

<SCRIPT LANGUAGE=VBScript RUNAT=SERVER>

Response.write(Date)

</SCRIPT>.

</H3>

</BODY>

</HTML>

Bu sayfada kullandığınız Script’i VBScript ile yazdığınızı farkettiniz. Yani? Bu HTML sayfası, Netscape’de görüntülenemez! Hayıır. Görüntülenir, çünkü Script’i Netscape değil, Server çalıştıracak. Bunu <SCRIPT> etiketinin içindeki “RUNAT” özelliği ile belirtiyoruz. (“Run,” çalıştır; “at” ise “içinde, üzerinde” anlamına gelir. “RUNAT” “...de çalıştır” gibi bir anlama sahiptir.) Burada RUNAT’in karşısına yazdığımız SERVER ifadesi ile, Script’in Browser’a gönderilmeden önce Server’da çalıştırılmasını sağlıyoruz; Server’a “Bu Script’i Server’da Çalıştır!” demiş oluyoruz.

<asp0006.tif>

Netscape bu sayfayı görüntüleyecektir; ama galiba bir terslik var. merhaba.asp ile merhaba2.asp’nin ekran görüntülerini ve kodlarını karşılaştırırsanız, birinde noktanın olması gereken yerde olduğu halde diğerinde noktanın yanlış yerde olduğunu görüyoruz. Oysa iki kodu da karşılaştırırsanız, ikisinde de nokta işareti, kodun bittiği yerde yer alıyor. Yukarıda ASP’nin icrasında HTML sayfa Server’a verilmeden önce ASP.DLL tarafından içindeki ASP kodlarının icra edildiğini söylemiştik. Nitekim, burada gördüğünüz gibi, ASP.DLL, HTML sayfayı içinde Server’ın çalıştırması gereken bölümle birlikte Server’a gönderdi; Server kendisine gelen dosyada kendi icra etmesi gereken (RUNAT=SERVER özelliği verilmiş olan Script’i) bölümü icra etti ve sonucu Browser’a aktardı. Yani, Server’ın çalıştırdığı Script’in sonucu sayfaya ASP’den sonra eklendi. Dolayısıyla, nokta, yanlış yerde kaldı.

Bundan çıkartacağımız sonuç şu olacak: ASP sayfalarımıza, Browser, Server ve ASP.DLL tarafından çalıştırılacak kodları yerleştirirken, sırasına dikkat edeceğiz ve hangi sırada icra edilmelerini istiyorsak, o sırada koyacağız.

Server ile ASP.DLL’in ilişkisi sadece Script dilini çalıştırmaktan ibaret değildir. ASP, istemciden gelen HTTP İstemi (Request) ve HTTP’ye giden Karşılık (Response) unsurlarından tutun, ActiveX Data Objects (ADO, AcvtiveX Veri Nesneleri) aracılığıyla, işletim sisteminin sunacağı veritabanına erişim imkanını ve işletim sisteminin sunduğu dosya yönetimine kadar bir çok imkanı kullanır. Bu “imkanlar” ASP’nin eline geçtiği anda “nesne” (Object) sayılırlar Şimdi bu nesnelere biraz yakından bakabiliriz.

////////////////////////////KUTU//////////////////

ODBC İşliyor Mu?

Kolları sıvayıp, ASP’ye kodu yazmaya başlamadan önce yapmamız gereken bir iş daha var: ASP sayfaları geliştirme ortamımızda, ODBC (Open Database Connectivity, Açık Veritabanı Bağlantısı) olması gerekir.

Windows 98, 95 (OSR2) veya NT4.0 işletim sisteminizde Denetim Masası’nda ODBC, ODBC32 veya “ODBC Veri Kaynakları (32 Bit)” adlı bir simge görüyor olmalısınız. Bunu açın, Sistem DSN sekmesini ve açılan pencerede göreceğiniz Ekle düğmesini tıklayın. Buradaki Access, dBase, Excel, FoxPro, Paradox sürücüleri 4.00.3711.08 veya daha büyük mü? Değilse, Microsoft’un sitesinden (http://www.microsoft.com/data/download.htm) Microsoft Data Access Components (sürüm 2.1.1.3711.11 GA, 6.2 MB) güncelleme dosyasını indirin ve sisteminizi güncelleştirin. Windows 2000 kurulu sistemlerde bunu yapmaya gerek yok. Böylece sisteminiz, ilerde yazacağımız veri-yönlendirmeli Web uygulamaları için hazır hale gelmiş olacaktır.

////////////////KUTU BİTTİ////////////////

 
 
  Bugün 83 ziyaretçi (123 klik) www.bilisim-egitim.tr.gg  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol